CAHİT
SITKI’NIN ŞİİRLERİNDE ÖLÜME BAKIŞ AÇIŞI
Cansu SARIKAYA
2/A TÜRKÇE BÖLÜMÜ
1.CAHİT SITKI’NIN
HAYATI
4
Ekim 19910 Diyarbakır’ın Cami-Kebir mahallesinde doğdu.Galatasaray Lisesi'den
mezun oldu.Mülkiye Mektebine devam etti,Bir süre Ankara Yüksek Ticaret
Okulu’nda öğrenim gördü. Sümerbank'ta memur olarak çalıştı.1939’da Paris’e
gitti.Paris Radyosu’nda Türkçe yayınlar
spikerliği yaptı.İstanbul’da babasına ait iş yerinde çalıştı.Geçirdiği
kısmi felç sonucu konuşma yeteneğini yitirdi.Tedavi için götürüldüğü Viyana’da
12 Ekim 1956’da yani 46 yaşında hayatını yitirdi[1].
2.CAHİT SITKI’NIN
ŞİİRLERİNDE ÖLÜME BAKIŞ AÇISI
Cumhuriyet Dönemi
şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı,1910-1956 yılları arasında yaşamıştır.Yaşadığı
dönemdeki toplumsal olayların yanı sıra , kendi hayatı da şiir anlayışında
büyük ölçüde etkili olmuştur.Ölüm ve yalnızlık , şiirlerinde çoğunlukla
işlediği temalardandır.Şiir yazmaya Lise yıllarında başlayan Cahit Sıtkı
Tarancı , şiirde biçim ve güzelliğe önem vermekte , şiirin tanımını
‘’kelimelerle güzel şekiller kurma sanatı ‘’diyerek yapmaktadır.Şiiri bir
ideolojinin aşılanması olarak görmediğini belirtmiş , ‘’Şiirde hiçbir vezinle ,
hiçbir önyargıyla eli kolu bağlı olmamak gerektiğini ‘’vurgulamıştır.Bir şiiri
şiir yapan en önemli unsurun biçim olduğunu ve böyle düşünmesinin ardında
kişisel nedenleri olduğunu ‘’Ziya ‘ya Mektuplar ‘’adlı yapıtında şöyle dile
getirmiştir: ‘’Biçim sorununa bu kadar takılıp kalmam , onun gerçek niteliğini
araştırmam , fizik çirkinliğimin ürünüdür.İnsan , yoksun olduğu şeyin değerini
ve anlamını daha iyi anlayabiliyor.Biçimsiz de güzellik olmayacağı , olmayacağı açıktır.Güzellik
ancak biçimde kendini gösterebilir[2].
Cahit Sıtkı Tarancı
şiirlerinde ölüm teması işlenirken imgeler büyük yer tutmakta, yarattığı bu
imgeler üzerinden ölümü anlatmaktadır.Ölüm imgeleri karanlık ve soğuktur.
‘’Ölmüştüm , kabrinde unutulmuştu ceset/zulmette böcekler eczasını yiyordu’’
dizelerinde Cahit Sıtkı
Tarancı ölümü yalnızca fiziksel boyutta ve en tüyler ürpertici biçimiyle
ele almıştır.Ölüm bir kurtuluşu , mutlu
sonu değil , fiziksel anlamda bir tükenişi çağrıştırmaktadır.Cahit Sıtkı şiirlerinde ölüm imgeleri ruhsal
boyutta incelendiğinde ise yine istenmeyen bir durum olarak karşımıza
çıkmaktadır[3].
Kuyu adlı şiirde ölüm hem ruhsal hem de fiziki
boyut açısı yorumlanabilir : Güneşe bakacak yerde , geceye sarılıp kalmak
, Sükut içinde ufalmak olur yalnız ölülerde
Sükut içinde ufalmak veya geceye
sarılıp kalmak imgeleri ölülerin
toprağın altında olması , bunun gerekliliği olarak toprakta dağılmaları ve
karanlıkta kalmaları açısından fiziki boyut taşımaktadır.Cahit Sıtkı Tarancı
şiirlerinde ölümden korktuğuna dair izlere sıklıkla rastlanmaktadır.Ölüm
temasını yoğun bir şekilde işleyen şair , korkunun kendisini ve belirtilerini
de şiirlerinde konu almaktadır.Şair öleceği düşüncesini zihninden atamaması
durumu , ömrünün kısa olduğu ve bir gün tükeneceği konusunda bir farkındalık
yaratmaktadır[4].
‘’Kapımı çalıp durma
ölüm , Açmam; Ben ölecek adam değilim.’’Dizelerinde şiir kişisi , ölümün kapısını çaldığını söylemektedir ; ancak kapıyı açmak istemez
yani ölümle yüzleşmekten kaçınmaktadır.’’Ben ölecek adam değilim’’ demesi ,
onun ölümü hak etmediği düşüncesinden kaynaklanmaktadır.Şair bunun gerekçesi
olarak da ‘’Alıştım bir kere gökyüzüne ; Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar
.Sıkılırım kuşlar cıvıldamasa yuvalarında ‘’ ve ‘’Yağmur mu yapıyor , Güneş mi
var fark etmeliyim baktığım pencereden ‘’ diyerek yaşama olan bağlılığını
göstermektedir.Ölümün bir gün kendisini alacağı gerçeğini inatla reddetmekte ,
yaşama bağlılığını ölümden daha üstün tutmakta , bu bağın ölümden uzak
tutacağına inanmaktadır.Cahit Sıtkı’nın ölüm korkusunun bir nedeni de
unutulmaktır.Öldükten sonra yaşam sahnesinde artık rol alamayacak , çevresindekiler
de onu unutacaktır[5].
3.SONUÇ
Cahit Sıtkı Tarancı’nın
ölüm gerçeğini yansıtırken ölüm korkusuna oldukça yer vermiş, onu tedirginlik
verici bir felaket olarak yansıtmıştır.Ölüm temasına şiirlerinde bu kadar yer
vermesi onun ‘’ölüm Şairi’’olarak nitelendirilmesine neden olmuştur.Ahmet Hamdi
Tanpınar ‘’Edebiyat üzerine makaleler
‘’adlı yapıtında Cahit Sıtkı için :
‘’onun şiiri , ölümün aynasında küçük ve dağınık tuşlarla bütün hayatı ve insan kaderini toplar’’ifadesini
kullanmıştır.Gerçekten de Cahit Sıtkı , şiirlerinde ölüm temasını içinde aşk
,arkadaşlık, aile gibi insan hayatında büyük yer tutan kavramları gizliden
gizliye insanlığın ortak kaderi olan ölüm teması içinde sorgulamıştır.
KAYNAKÇA
http://www.turkedebiyati.org/cahit-sıtkı-hayatı.ERİŞİM
TARİHİ 27.12.2015
TARANCI, Cahit Sıtkı,
Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, İstanbul: Yapı Kredi
Yayınları, 2003
TARANCI, Cahit Sıtkı,
Bütün Şiirleri, İstanbul: Can Yayınları, 2008
[1]Cahit
Sıtkı Tarancı,Ziya’ya Mektuplar, İstanbul: Can Yayınları, 2007, s.31
[2]Cahit
Sıtkı Tarancı,Ziya’ya Mektuplar, İstanbul: Can Yayınları, 2007, s.31
[3]Cahit
Sıtkı Tarancı,Ziya’ya Mektuplar, İstanbul: Can Yayınları, 2007, s.31
[4]Cahit
Sıtkı Tarancı,Ziya’ya Mektuplar, İstanbul: Can Yayınları, 2007, s.31
[5]Cahit
Sıtkı Tarancı,Ziya’ya Mektuplar, İstanbul: Can Yayınları, 2007, s.31
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder